Uzak Yakın

Sizleri, Ankara’dan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nden selamlıyoruz. Burası raflarında barındırdığı 60 bin üzerinde nadir eserleri, yazımı 1500'lü tarihlere kadar inen el yazmaları,  20’nin üzerinde özel koleksiyonuyla ülkemizin hafızası konumunda. Gelin, daha yakından bakalım.

Türkiye'nin en büyük kütüphanesi: Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi

Büyük bir medeniyet göstergesi olan "Barbaros Hayrettin Paşa’nın sancağı", denizcilik tarihimizin dönüm noktası olan Preveze Deniz Zaferi’nde kullanıldı.

Barbaros Hayrettin Paşa’nın sancağındaki gizem 

Peygamberimizin mübarek ayak izi, sakal-ı şerifler, Hz. Ali ve Hz. Osman'a ait Kur'an-ı Kerimler ve daha fazlası...

İslam sanatının merkezi: Türk ve İslam Eserleri Müzesi

 İstanbul’un en büyük Avrupa’nın ise sayılı kütüphanelerinden biri olan Rami Kütüphanesi açıldı. Uzak Yakın programımızın yeni bölümünde bu tarihi alanı adım adım gezdik.

İstanbul’un en büyük kütüphanesi: Rami Kütüphanesi

Uzak Yakın Programı'nda, yepyeni bir heyecanla Atatürk Kültür Merkezi’ndeyiz. 13 yıllık özlemin ardından İstanbul'da yeniden sanatın kalbi burada atacak. Tartışma konusu oldu... Eylemler yapıldı... Fakat en nihayetinde, yeni yüzüyle eskisinden çok daha etkileyici ve modern bir şekilde kapılarını açtı.

İstanbul'un Yeni Kültür Simgesi AKM’de Neler Var?

Bugün dümenimizi, Türkiye'nin denizcilik tarihindeki en büyük müzesine kıracağız. Saltanat kayıkları, Barbaros Hayreddin Paşa'nın sancağı, tarihi silahlar ve daha fazlası Deniz Müzesi Komutanlığı’nda…  Osmanlı’da Boğaziçi’nde ulaşım, kayıklarla sağlanırdı. Padişahların da Boğaz’daki gezintilerinde kullandıkları, bir nevi makam araçları da diyebileceğimiz, özel kayıkları bulunurdu.   İşte dünyada bir benzerine daha rastlanmayan bu saltanat kayıklarının 14’ü Deniz Müzesi Komutanlığı’nda sergileniyor.

Padişahların makam aracı: Saltanat kayıkları I Deniz Müzesi Komutanlığı

Uzak Yakın programının yeni bölümünde Topkapı Sarayı’nda ilk defa ziyarete açılan Mecidiye Köşkü’ndeyiz. Saraya inşa edilen son köşk olma özelliğine sahip Mecidiye Köşkü, kendisiyle aynı dönemde inşa edilen Dolmabahçe Sarayı'na benzerliği ile biliniyor. Tarihi yapının ortasındaki büyük kapıdan girince geniş bir giriş holü bizi karşılıyor. Köşk, Osmanlı’nın genel yapısına uygun olarak haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Salonda yer alan tüm eşyalar, kanepeler, koltuklar, kristal avizeler şömineler, dönemin ihtişamını sergiliyor.